2014 Yerel Seçimleri Değerlendirmesi

Bir seçimi daha tartışmaları ile şaibeleri ile geride bıraktık. Şu yazıyı yazdığım sıralarda hâla bir çok yerde sonuçlar tam olarak belli değildi. Özellikle Ankara’daki seçimlerin üzerinde büyük soru işaretleri bulunuyor. Aynı şekilde Antalya, Yalova, Ardahan gibi illerde çok küçük oy farkları ile başkanlıklar gitti geldi. Sayılamayan sandıklar, eklenemeyen tutanaklar, yakılan oylar(?)..

Değerlendirmeye başlamadan önce sonuçları yazalım. Akp: % 43.31 Chp: % 25.64 Mhp: % 17.67 Bdp-Hdp: % 6.59 (4.68+1.91) Sp: % 2.75 Bbp: % 1.57 . İstanbul’u Akp, İzmir’i Chp alırken Ankara’da yine bu yazıyı yazdığım anda Akp seçimi kazanmış ancak Chp itiraz etme sürecindeydi. 2009 yerel seçimleri ile kıyaslandığında Akp 45 olan belediye sayısını 49’a yükseltti. Chp 13 olan belediye sayısını korurken Mhp’nin 10 olan belediye sayısı 8’e düştü. Bdp ise 8 olan belediye sayısını 11’e* yükseltti. Oransal olarak karşılaştırmak gerekirse 2009’dan 2014’e değişim şu şekilde oldu.

Akp: % 38.78 -> 43.31
Chp: % 23.12 -> 25.64
Mhp: % 16.04 -> 17.67
Bdp: % 5.68 -> 6.60
Sp: % 5.16 -> 2.75
Dp: % 3.73 -> 0.72
Dsp: % 2.78 -> 0.33
Bbp: % 2.24 -> 1.57

Tabloda dikkat çeken 3 parti var. Saadet partisinin oy oranı yarıya düşerken demokrat parti ve demokratik sol partinin oyları neredeyse yok olma noktasına geldi. Chp’nin Yılmaz Büyükerşen ve Seyit Torun transferleri ile Dsp’nin oylarını da aldığını düşünürsek 2014 yerel seçimlerinin iddia sahibi olanlar arasında en başarısız sonucuna sahip olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde patlama beklenen Mhp de bu seçimin hayal kırıklıklarından biri oldu. Saadet partisi, Büyük Birlik partisi ve Demokrat partinin oylarının Adalet ve Kalkınma partisine gittiği ortadadır. Önceki seçimde demokrat parti adayı olan Yalova belediye başkanı Yakup Koçal bu seçimde Akp adayı olarak “şimdilik”* seçimi kazanmıştır. Aynı şekilde Sivas ili de önceki seçimde % 50 ile tercih ettiği BBP yerine bu seçimde % 60 ile Akp’yi tercih etmiştir.

Tüm bu rakamlar ışığında seçimin kazananı şüphesiz, tartışmasız Akp’dir. Evet seçimde hâla bir çok şaibe mevcuttur ancak Akp’nin aldığı oy yadsınamaz bir rakamdır. Seçimden önce anket şirketleri aşağı yukarı bu sonuçları tahmin etmişti. Konda’nın son anketi ile her ne kadar dalga geçilse de 2-3 puan farkla doğru bir tahmin yaptığını söylemek gerekir. Öte yandan İstanbul’da Kadir Topbaş’ın kazanmasına şaşıran kimsenin olduğunu sanmıyorum. Belki makasın 8 puan olması beklenmiyordu ancak Mustafa Sarıgül’ün kazanamayacağı ortadaydı. Seçimden önce yazdığım İstanbul tahmin yazısında Sarıgül’ün en uygun aday olduğunu ancak Chp’nin İstanbul’da alabileceği en yüksek oyun da % 40 olduğunu söylemiştim. Keza öyle de oldu. Objektif düşünebilen herkes bu sonuca rahatlıkla ulaşabilirdi. İzmir’de beklendiği üzere ancak oy kaybı ile Chp kazandı. İzmir üzerine fazla konuşmaya gerek yok. Akp hedefi olan 2023’e kadar gireceği yerel seçimlerde İzmir’i hiç bir şekilde alamayacaktır. Ankara’da beklentiler başabaş bir seçim üzerineydi ve öyle de oldu. Şahsen Mansur Yavaş’ın 1 puan farkla kazanacağını tahmin etmiştim ancak 1 puan Melih Gökçek önde görünüyor. Arada 30.000 oy fark var. Chp’nin yeniden sayım yönünde itirazı olacaktır ancak sonuç değişir mi bilinmez.. Yine seçimden önce yazdığım Ankara yazısında burada seçimin kaderini Mhp’nin alacağı oylar belirleyecek demiştim. Mhp’nin % 10’un altında kalması durumunda Akp seçimi kazanacak tahmininde bulunmuştum. Öyle de oldu. Akp kırsalda oy kaybı yaşamadı. Yani Mhp, Akp seçmenini kendisine çekemedi ve 2009’da 14 ilçeyi kazanan Akp bu seçimde tam 20 belediye kazandı. 2009’da Mhp’nin kazandığı 5 belediye 2014’de Akp’ye geçti.

Ankara aslında tüm Türkiye’den farklı bir seçime sahne oldu. Başkentte partiler değil adaylar ön plandaydı. Ve bence yerel seçime en uygun ortam da yine Ankara’da oluştu. Çünkü bu yerel seçimler Recep Tayyip Erdoğan ve partisi tarafından bir güvenoyu yoklamasına dönüşmüştü. Diğer partiler de buna uydu ve o minvalde bir seçime doğru gittiler. Kazanan tabi ki Akp oldu.

Şimdi gelelim esas analize. Muhalefetin aklındaki soru şu: “Nasıl oluyor da onca hırsızlık, yolsuzluk iddialarına rağmen halk Akp’den vazgeçmiyor?”. Nasıl oluyor da bu dikta ortamında, özgürlüklerin kısıtlandığı, savaş naralarının atıldığı bir ortamda Akp oy kaybına uğramıyor? Bunun cevabının bir kısmını Ahmet Hakan seçimden önce yazdığı yazısında vermişti. Fakat bunun ötesinde Akp seçmeninin unutamadığı 2 Şubat var. 21 Şubat ve 28 Şubat..

21 Şubat 2001‘de yaşanan ekonomik kriz ile 28 Şubat 1997‘deki post-modern darbe hâla unutulabilmiş değil. Akp’ye oy veren insanlara cari açık, kredi borçları, karşılıksız çekler, sıcak para, dış borç vs sabaha kadar anlatabilirsiniz ancak sabah olduğunda size söyleyeceği şey istikrar olacaktır. Eğer bir kriz varsa bunu da yine Akp’nin çözebileceğini söyleyeceklerdir. Çünkü bilirler ki Recep Tayyip Erdoğan asla “devletin zirvesinde kriz var” gibi bir açıklama yapmayacaktır.

28 Şubat mevzusu aslında doğrudan darbe ile ilişkili değil. Bu sürecin doğurduğu başörtüsüne bakış Akp’nin temel politikalarından biriydi. Bakın başörtüsü sorunu şu an ortadan kalkmış durumda ve bunu başaran öyle ya da böyle Akp’dir. Ahmet Hakan’ın söylediği gibi daha yeni yeni Chp; “başörtülüler kardeşlerimiz” söylemlerine başladı. Hatırlarsanız bundan 4-5 yıl öncesinin laiklik takıntılı chpsi kamuda başörtüsüne şiddetle karşı çıkıyordu. 28 Şubat’ın uzantısı gibi bir söylemdi bu. Hatta muhalefetteki bir çok insan kamu kurumlarında başörtüsüne kabul edilemez gözüyle bakıyordu. Şu anda bütün kurumlarda başörtüsü serbest ve bunun aslında korkulacak bir şey olmadığı görüldü. Bir diğer yandan Akp başörtülü kesime bir değer kazandırdı. Yine bundan 5-10 yıl öncesinde başörtüsü takanların yobaz, cahil, bağnaz insanlar olduğu düşüncesi hakimken yıllar geçtikçe bu düşünce tarzı yumuşadı. Tabi bundan başörtülü kesimin evden çıkıp aktif iş hayatına katılmasının da büyük payı vardı. İşte Ahmet Hakan’ın tam olarak anlatmak istediği şey de bu. Evet Chp değişti. Chp ideoloji siyasetinden vazgeçip ismi gibi halkçı siyasete dönüş sinyalleri veriyor ve bu kısa dönemde karşılığı alınacak bir değişim değil. Güven gerektiriyor ki Chp hâla bu açıdan güvenilir bir parti değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerini alacak ideoloji tabanlı bir siyasetçi tüm bu değişimi yok edebilir.

Akp’nin tercih edilmesinde şüphesiz en büyük etkenlerden biri de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şahsen Erdoğan’ın olmadığı bir Akp’nin tarihin tozlu sayfalarında yerini alacağına eminim. Sevelim yada sevmeyelim fenomen bir kişilik olduğunu kabul etmeliyiz. Hakkında bu kadar çok iddia çıkmasına rağmen desteğinde en ufak bir eksilme olmaması da bunun ispatıdır. Örneğin Akp seçmeni muhafazakar olarak tanımlanır. Fakat bu muhafazakarlık bir Saadet partisi seviyesinde değildir. Tabi ki aralarında fanatikler vardır ancak Egemen Bağış’ın olduğu partiyi benimseyebilen bir kitlenin muhafazakarlığı tartışmaya açıktır.

Sonuç itibariyle Akp’nin kazandığı bir seçimi daha geride bıraktık. Gözler Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde…

*1: Siyasi yasaklı olduğu için bağımsız aday olarak katılan Ahmet Türk ile birlikte.
*2: Yalova’da 1 oy fark var ve yeniden sayım yapılacak.

Ekleme 1: Bu seçimden “cemaatin” oy potansiyelinin de sanıldığı kadar yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Ya da hepsi yine Akp’yi tercih etmiştir.

Şu yazılar da ilginizi çekebilir...

2 Yorum

  1. Ak Dusunce dedi ki:

    Şaibe falan yok arkadaşım, iftira atma. Artık Türkiye’ yi lütfen durdurmaya çalışmayın. Halk gerçeği gördü, ama sizin gibi piyoncuklar hala göremedi.
    Şuraya bir göz at: http://www.akparti.org.tr/site/hedefler
    Diğerleri bunun 10da birini yaptı mı?
    Hala ikna olmadıysan Gezi ye gidip biraz daha gaz ye, belki işe yarar.

    • oziloz dedi ki:

      Sevgili Ak düşünce şaibe yok demekle şaibeler ortadan kalkıyorsa ne mutlu bize.

      Piyoncuk derken ne demek istedin tam çözemedim. Ben hiç bir kuruma, düşünceye bağlı olmayan tamamen özgür ve bireysel düşüncelerimi yazan bir insanım. Gördüğün gibi rumuzum kendi adımdan oluşuyor. Mesela “Ak düşünce” gibi bireysel mevcudiyetimi reddeden bir rumuzum yok :))

      Halk gördü derken oransal olarak bahsediyorsan % 43’e kıyasla gerçekleri göremeyen geride kalan % 57’lik bir çoğunluk var. Lütfen bu % 57’ye de gerçekleri anlatın. İktidar sarhoşluğu ile çoğunluk olduğunuz algısına kapılmışsın.

      Verdiğin bağlantıyı daha kendin okumadan ezbere ekliyorsun. Bu üzücü ama şaşırtıcı değil. Orada sadece yapılmış olan değil yapılması planlanan icraatlar de yazıyor. Yani Akp de orada yazılanların 10’da birini yapmadı :)

      Evet hâla ikna olmadım ve daha önce gtmemiş olduğum halde bu defa geziye gidip bir miktar gaza, suya maruz kalacağım. Kim bilir belki beni öldürerek bunları yazmamı engellersiniz.. Sorun da kalmaz ortada.

oziloz için bir cevap yazınCevabı iptal et