Als miyim?
Bu yazıyı okuyacak olanlar kelimenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordur ancak ben yine de bir tanım yazayım. ALS’nin açılımı “Amyotrofik lateral skleroz” ya da bilindik uzun adıyla “Motor Nöron hastalığı”. Tedavisi olmayan bu hastalıkta kasları kontrol eden motor sinir hücreleri yavaş ama geri dönülemez şekilde ölüyor ve sonucunda kasların işlevsiz kalmasına, erimesine yol açarak hastayı yatalak ediyor. Kollar, bacaklar ve gövde kaslarının işlevsiz kalmasından öte yutkunma ve solunum kasları etkilenmeye başlayınca hastalık ölümcül hale geliyor. Bu duruma gelen hastaların yapay solunum desteği alması gerekiyor. Görülme sıklığı 100 bin kişide 1-1.5 olan hastalık için hayatta kalma oranı ortalama 3-5 yıl arasındadır. Yapay solunum desteği sorunsuz sağlanabilen hastalar uzun yıllar yaşayabilmektedir. Bu hastalığa sahip en ünlü kişi fizikçi Stephen Hawking’dir ve 50 yıldır bu hastalıkla yaşamaya devam etmektedir. Konuyla ilgili daha geniş bilgi için:
Tarih 2010 ağustosunu gösterirken güzel bir tatilden dönmüştük. Her şey yolundaydı. Bir gün bacağımda bir gariplik hissettim. Sağ baldırım seğiriyordu. O zamanlar kendimi (vücudumu) dinleyen birisi olduğum için tüm dikkatim de bacağıma yönelmişti. Ertesi gün de seğirme geçmeyince hayatımın en büyük hatalarından birini yaptım ve dr.google’a (bildiğimiz google arama motoru) “seğirme” kelimesini yazdım. Ta taaa.. “ALS belirtisi” . Birisi bana “o kelime hayatının dönüm noktası olacak” deseydi ne de güzel gülerdim. Altı üstü bir arama eylemiydi değil mi? Değilmiş..
Seğirme kelimesi beni ALS belirtilerine çıkarınca ALS’nin okuduğum diğer belirtileri de vücudumda ortaya çıkmaya başladı. Örneğin “ALS hastaları sık esner” gibi bir belirtinin ertesi gününde 30 defa esniyordum. Ya da ALS hastalarının bacakları, ayakları soğuk olur yazıyorsa benim de öyle oluyordu. Ya da ne bileyim kulak çınlaması, kolay irkilme.. Bunların hepsi bende vardı. O halde als olmalıydım. Hiç unutmadığım bir an var ki o da seğirme tiplerini araştırdığım gündü. Doğru ya da yanlış hâla bilmiyorum ancak okuduğumda ALS seğirmelerinin “pop” denilecek abartılı seğirmelerden çok gözle görülmeyecek ya da çok az farkedilecek “solucan hareketi” şeklinde olduğunu öğrenmiştim. Bilin bakalım ne oldu? Ertesi güne bu tip seğirmelerle uyandım.
Araştırmalarımda ilk durağım ALS-MNH derneği oldu. İlk olarak sadece okuyarak geçirdiğim günlerden sonra bir konu açmaya karar verdim. 2 Eylül 2010 tarihinde Anksiyete / Hipokondriyazis / ALS başlıklı bir konu açtım. Şu an forumun en populer başlıklarından bir tanesi. Bunun sebebi de Türkiye’de ve dünyada azımsanmayacak kadar çok kişi als olduğundan şüpheleniyor. Hastalığın ilerleyiş şekli dehşeti artırıyor. Kanser, kalp krizi gibi hastalıklar ALS’nin yanında biraz daha düşük vahamete sahip. Açtığım bu konudan şahsımı bulan pek çok insan oldu. Arkadaş olduklarım oldu. Gerçekten yardıma muhtaç halde oluyor insan ve onların yaşadıklarını daha önce yaşadığım için tamamen empatik bir şekilde yaklaşabiliyorum.
Als olduğum düşüncesi artık kafamda net olarak oturmaya başlamıştı. Bir anlamda kaderimi kabullenir pozisyondaydım. Bu süreçte özellikle yabancı sayfalarda belirtileri, teşhis metodlarını ve tedavileri çok araştırdım. Hani bir nörolog olmak istesem konu hakkında bu kadar araştırma yapmazdım. Normal yaşamımda çalışkan bir insan değilimdir. 6 Eylül 2010’da Medhelp sayfalarında What is my disease? başlıklı sorum 7 Eylül 2010 tarihinde aynı şekilde patients like me adlı sitenin forum bölümüne Tipacow adlı kullanıcı tarafından eklendi (özel mesaj ile sormuştu). 19 Eylül 2010 tarihinde ise ALS/MND forumlarında Terrible hypochondria or what? başlıklı bir konu açtım.
2 Eylül – 19 Eylül arasında 4 farklı sitede açtığım konular yaşadığım dehşetin adeta birer kanıtı. Bir an önce bir cevap istiyordum. Evet ya da hayır. Ama kimse doktor değildi ve kimse monitörün arkasından teşhis koyamazdı.
2010 Eylül ayında 5 farklı nöroloğa gidip 2 defa EMG çekildim. Aldığım teşhisler Hipokondri, anksiyete -ki öncesinde 2 yıl anksiyete ve panik atak ile uğraşmıştım- , B12 vitamin eksikliği ve magnezyum eksiliği oldu. B12 için 5 iğne, anksiyete için cymbalta ve magnezyum için de suda eriyen tablet kullandım. Hiç biri işe yaramadı. Çünkü asıl tedavi yolu kimyasal değil zihinseldi..
EMG sonuçlarımın ikisi de temizdi, tomografi, kan testleri bir sürü test test test.. Hepsi normaldi. Tam rahatlayacaktım ki bir şey oldu. İkinci kez çekildiğim EMG’de işlemi yapan kişi bacağımın bir noktasında problem farketti. Fakat aynı noktayı ikinci kontrolünde bu sorunu göremedi. Emg’de belirli vücut kaslarına ince bir iğne sokularak kasların aktiviteleri izleniyor (Karnımdan ve çenemden bile iğne soktular). Tüm sonuçlar normalken o tek belli belirsiz nokta ALS’ye tekrar tutunmama sebep oldu. Neden sorun çıkmıştı? Neden ilkinde vardı ve ikincisinde yoktu? Belki aynı noktaya sokmamıştı.. İğneyi..
Bu sürecin ardından derin bir depresyona girdim. Yaklaşık 1 sene boyunca hiç ama hiç bir şey beni mutlu etmiyordu. Tam 1 senemi bu kaygıya harcadım. Bu süreçte tabi araştırmayı da bırakmıyordum. Süreç, alsyi dışlamaya dönüyordu. BFS’yi (Benign Fasciculation syndrome) araştırmaya başladım. Aboutbfs adında bir forum buldum ve orada yazılanları okudum. Bu dönemde kişi belirtilerini normalleştirmeye çalışıyor.. Ancak bu, ALS’yi yeterince benimseyince oluşuyor. Yani olmadığınız bu hastalığı varmış gibi kabul edip ona göre yaşayınca.. Teşhis almasanız bile..
2011 yılında araştırmayı bırakmaya karar verdim. Çünkü farkettim ki araştırdıkça daha kötü oluyorum. Tamamen bırakmadım. ALS-MNH derneğinin forum sitesini takip etmeye devam ettim. Patientslikeme’de sahip olduğunuz hastalığın gidişatını takip edebildiğiniz bir sistem yapmışlar. Orada da bilgilerimi güncellemeye devam ettim. Ve sonunda farkettim ki belirtiler değişse de hastalıkta herhangi bir ilerleme yok. Araştırmayı iyice azaltınca normal yaşama dönmeye başladım. Kaygım, ciddi düzeyde azaldı. Belirtilerin bacağımdaki seğirme dışında hepsi yok oldu (Bacağım bugün bile seğiriyor). 2012 yılında ise tamamen normale döndüm. Olmayan bir hastalıkla varmış gibi 1.5 yıl geçirdim.. Buna tıp dilinde hipokondri ya da çağa uygun olarak siberkondri deniyor.
Uzun ve yorucu bir hikayeydi benimkisi. Aslında anlatılacak daha çok şey vardır ama ben bu yazıyı başka sebeplerle yazdım. Eminim benim yaşadığım şeylerin henüz başında olan bir çok insan var. Ve onlara tavsiyelerim olacak. Madde madde yazacağım ki kolay okunabilsin..
- Kaygılısın, korkuyorsun. “Önümde yaşayacağım daha uzun yıllar varken nerden çıktı bu illet?” diyorsun. Korkma, bu sayfayı okuyan yüz bininci kişi değilsen ALS değilsin.
- İlk yapman gereken doktora gitmek. Gerekirse EMG için ısrar etmektir (Benim ilk doktorum EMG çekmemekte ısrar etmişti). ALS teşhisi klinik muayene ve EMG ile koyulur. Doktorun sana ALS değilsin dediyse ona inan. Gerçekten inan. Belki görememiştir deme. Düşün. Yüz binde bir kişide görülen hastalığı doktorunun kaçırma olasılığı yok. Kaçırdıysa bence sevin çünkü çok talihli bir insansın. Şaka. Doktoruna inan. O doğruyu söylüyor. İlk gittiğim doktorum bana hipokondri demişti. Ondan sonra 4 doktora daha gittim. Sonucu biliyorsun.
- Doktora gittikten sonra yapman gereken ikinci şey araştırmayı bırakmak. Tamamen bırakmak. Hiç bir şekilde ne google, ne başka bir sitede yaşadığın belirtileri araştırma. Çünkü hangi belirtiyle karşılaşırsan bir süre sonra o belirtiyi yaşayacaksın.
- Seğirme ALS’nin ayırt edici belirtisi değildir ve seğirmelerin büyük çoğunluğu zararsızdır. Hatta okuduğum sitelerde birisi “vücudun otomatik masaj sistemi” şeklinde esprisini yapmıştı. Boşver seğirsin bacağın kolun. Hala yürüyebiliyorsun, yiyebiliyorsun.
- Vücudunu dinlemeyi bırak. Bunun bir sonu yok. Vücudun çalışma şeklini görsen nasıl yaşadığına inanamazsın. Bırak o işini yapsın
- Eminim yukarıda saydığım maddeler sende yeterince işe yaramayacaktır. Doktorunu dinlemeyeceksin, araştırmayı bırakmayacaksın ve vücudunu dinlemeye devam edeceksin. O zaman araştırdığım testlerden bazılarını söyleyeyim. Kavanoz açmak, anahtar çevirmek, araba sürmek, yerden bir cisim kaldırmak, tek ayağının üzerinde durmak.. Bunlardan herhangi birini yapıyorsan ALS değilsin.
- Hayatına devam et. Çünkü ALS bile olsan yapacak bir şey yok. Ne kadar kaliteli zaman geçirirsen, senin için o kadar iyi
Kafanızdaki sorulara cevap bulmak isterseniz yorum bölümü açıktır. Sağlıklı, alssiz günler..
21/04/2014 tarihli ekleme: Als korkusu yaşadığım yıllarda okuduğum bir yazı dizisi bana çok yardımcı olmuştu. İngilizcesi olan arkadaşlara muhakkak tavsiye ederim:
Muscle Twitching: Is it ALS or Anxiety or BFS? Best Information for Terrified People
Not: Yukarıdaki bağlantı içerisinde verilen bağlantılarda hata var. Oradaki bağlantılara ulaşmak için: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Güncelleme: Maalesef yukarıdaki linkler ölmüş. Bunun yerine bulduğum başka benzer bağlantılar:
Twitching Muscles: Great Foot Drop Strength Tests
Muscle Twitching in Fingers? ALS Fear? Strength Tests
bende tez canlıyım da doktorların en büyük sorunu bu işte tanı koyamıyorlar
sen tanı alana kadar onlarca koridordan onlarca radyasyon yüklü aletten geçiyorsun
doktor her zaman şunu der ondan süphelenıyorum bundan süpheleniyorum
ben bir gün doktorun birine dedim MESELA BENDE ŞU AN SENİN DOKTOR OLDUGUNDAN SÜPHELENİYORUM
Yakında onlarıda bulamayacağız.Bi sürü suriyeli faslı ıvır zıvır doktor atanmış.
Bu ALS çok karışık bir hastalık seğirmeler başladıktan bir hafta sonra tanı alan eski Trabzonlu futbolcu İsmail Gökçek var. Onda seğirme başlangıçlı bir ALS tanısı var. Suna Kıraçta dilde petek konuşma başlangıcından tam 2 yıl sonra ABD’de ALS tanısı alıyor. Dil başlangıçlı ALS normalde bulbar ALS oluyor ki normalde 4-5 ay yaşam süreniz var ama Suna Hanımda 2 yıllık bir tanı süresi var ki oldukça korkutucu. Nadir Akıncı da ise güçsüzlük başlangıçlı ALS tanısı var. Anladığım kadarıyla kişinin genetiğinden , bünyesinden falan değişen bir durum söz konusu. Amerikan forumlarında da göreceksiniz ki orada da her türden başlangıçlı ALS hastası var. O yüzden en önemli şey ilk 6 -7 ayı atlatmak bence…….
ALS henüz oluşum mekanizmaları bile çözülememiş bir hastalık. Kimde nasıl başlayacağını bence asla bilemeyiz.Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Suna Kıraç bile dünyanın en iyi nörologlarına giderek 2 yılda tanı aldı.Herkeste farklı bir başlangıca sahip olduğu için bence en iyi çare 6-7 ay beklemek. Biliyorum çok zor bir şey ben de yaşadım ama başka çare yok. Yüzlerce prof doktora sorsak bile hepsi farklı şeyler söylüyor.
AMINA KOYDUGUM YERİNE 1000 KERE YAZDIM
segirme ile als tanısı alan yada segırmeden kısa süre sonra als tanısı aldım dşyen hastalar yada verdiginiz als hastası doktorlar klinik güçsüzlüklerini sonradna fark etmısler yada als oldugunu düsünmeyip umursamamıslar segirme ile als baslamaaaaaaaaaaaaaaazzzzz
baslıyor diyen beyin amcıklaması geçiriyordur
1 hafta içinde kimse als olmaz cıldırıyorum ak ya sanki grip olmus lar
HEEE AK ADAMLAR 1 HAFTA ÖNCE SAGLAMMMIS 1 HAFTA SONRA ALS OLMUSLAR
ABİ BEN CİDDEN PES EDİYORUM YAA BEN BAŞ EDEMEM BURDAKİLERLE
Emojiler niye çıkmıyor
ne yapıyorsanız yapın ya
özür diliyorum las nin ilkj belirtisi segirmedir klinik güçsüzlükte tamamen yatalak olunca gelir hele atrofi mezarda olusur herkesten özür diliyırum bir bok bilmiyormusum ben
adam ne güzel demiş ya
İNAN DEĞİL SANA KASTIM CAHİLLE SOHBETİ KESTİM
Niye kızıyorsun. Söylediklerine itiraz mı ettik.
Bi sürü şey okudum. Hepsi birbirinden farklı.
Kendimce değerlendirme yapmaya çalışıyorum.
nasıl kızmim ben nasıl fıttırmim arkadas
segirme ile als baslar deniliyorsa halen bu forumda yazık benim verdigim senelere buraya
Dur daha benimle yeni uğraşıyorsun. Hemen fıttırdın.
Ama ben sana bir rap şarkı sözü yazcam.
Öyle anlatacağım derdimi.
Artık karşılıklı şarkı sözleriyle atışırız.
Aynı mesajı iki kere atmış forum delirdi …….
Forum kasmaya başladı okuyucular çıksın lütfen….
ne meojisi attın ki
Gülen suratlar
neye güldün ki
Küfürlerine güldüm
:)
wayy sen haaa !!! benim oldugum yerde rap haaa ?? wuuuwww
işte bu kulaga hoş geliyor
Cehennemden çıkan çılgın Türk
Aklıma gelen tek rap cümlesi.
Birde şu var az yaşayanlar en çok sevilenlermiş.
CARTEL 95
Komiksin abi :)
aaaaa cinoooo
Abi şimdide her yerim ağrıyor.. özellikle kalçalarım.. acaba fibromiyarji mi hepsinin sebebi
Olabilir ama ALS olmadığın kesin Cano dostum.
Arkadaşlar bugün doktora gittim. Ateşim yüksek oldugundan gitmiştim. Doktor boğazlarıma baktı ve ögürme refleksin var dedi. Als de ögürme refleksi artıyormu azalıyormu?
ALS’de öğürme refleksinin hiçbir önemi yok. Önemi olan babinski refleksi ki aslında o bile pozitif olsa kesin ALS olduğun anlamına gelmiyor.Endişeli nickli dostumuz bu konuda anlamsız bi şekilde vakit kaybediyor. Git hayatını yaşa dostum
Çok teşekkürler cevap için. Normalde alsyi falan hiç düşünmezdim ama doktor böyle diyince korktum biraz sağolun :)
Seğirmelerim başlayalı 5 yıl,avcumun içinde erime olalı ise 4.5 yıl oldu hala sol koluma ara sıra güçsüzlük hissi geliyor.ALS olmadığımı biliyorum ama gene de korku öyle içime işlemiş ki ara sıra aklımı yokluyor. Pazartesi Rusya’ya geldiğimden beri ilk defa iğneli emg çektirmek için randevu aldım. Bakalım Rus doktor ne diyecek. İlk defa yabancı bir doktora gidip soracağım ki gideceğim doktor Japonya’da kas hastalıkları konusunda eğitim almış bir doktor. Diyeceklerini buraya aktaracağım.
Als dışında bi sürü hastalık var. Bence seğirmelerin bir sebebi var. Bulamadıkları için bfs deyip geçiştiriyorlar.
Evet kesinlikle beynimizde birşeyler ters gidiyor ama doktorların bir fikri olmadığı için iyi huylu seğirme sendromu diye birşey uydurmuşlar. ALS zaten çözülememiş bir hastalık. Beyinden vücudumuzun uzuvlarına sinir iletmekle görevli motor nöron hücreleri nasıl olur da ölmeye başlıyor aniden ??? Tatmin edici hiçbir cevapları yok…. Neyseki bazı gelişmeler var. Kanada’da bir ilaç daha ALS hastalığını yavaşlatmak için kullanılacakmış… Ülkemizde de sağlık bakanlığına başvuru yapılmış kullanılması için. ALS’nin erken aşamada durdurulabilmesi için 10-15 yıla daha ihtiyaç var diyorlar ki o zamana ben 40 yaşına gelmiş olacağım… Ölme eşeğim ölme…..
Yıllardır kansere çare bulamadılar. Erken evrede ameliyatla kurtulma şansın var sadece. Milyonlarca kanser hastası olmasına rağmen bir tedavisi yok. Als hasta sayısı çok az. Dolayısıyla müşterisi az olduğu için yeterli çalışma yapılmıyor.
BULBAR ALS DE ÖĞÜRME REFLEKSİ ÇOK AMA ÇOK ÖNEMLİDİR
ÖGÜRME REFLEKSİ SOLUNUM KASI İLE GERÇEKLESEN BİR DURUMDUR
önemi yok demişlerde nasıl yoksa önemi yoksa enteresan harbiden
hülayın dedigi gibi çok nadir görünen bir hastalık oldugu için kimsenin umrunda degil 300 binde bir hastalıga yakalanıcak kadar şanssızsan zaten öl mantıgı var
korona gibi salgın bir hastalık olsa her 3 kısıden birisi als olmaya baslasa 1 aya çaresini bulurlar ki çareside vardır zaten
,her zaman dedigim gibi tıp sana çare bulmaz ilaç satar
örnek seker ve astım caresi bulunması cok zor hastalıklarmı sızce
sana ömür boyu ilaç satmak varken ne diye çaresini bulsunlar
kerizmi adamlar
dünyada bakın bakayım günde kac milyon adet astım ve seker ılacı satılıyor
als ms mg -md ve binlerce kas hastalıgı var herkes als als diyor öteki kas hastalıklarıda als gibi hıcbıryerin kımıldamıyor farkı yok yeni nesil hastalıklar bunlar
bakın bakım 16 cı 18 yuzyıllara daha gerisine carmıymıs böyle seyler veba tifo cüzzam cart curt olaylar dısında bu tür seyler demek istedigim çok film dönüyor bizde farkındayız bu dönen filminde neysee
ve en ilginç buldugum yanı ne biliyormusunuz bu koronoyyı ortaya cıkaran kürelselci o cocukları o dönemlerde de iş basındaymıs
veba nın yayılması ile alacakaranlık aynı döneme denk getirilmiş
nedeni ortada tamamen çaresiz kalmıslar alacakaranlık oldugu için
patır patır öldü insanlar
cino bunlar hep senin yüzünden cinooo
atom fizik yada nörobilim okusaydın çare bulurdun bu hastalıklara
ama çaresini bulsaydın ertesi gün ölü bulunurdun
tıplı bu DR RİFE gibi
adam 220 yıl önce jkendi adını verdigi rife ışını ile kanserli hücreleri tamamen yok ediyor
adam 1 gün sonra ölü bulunuyor :)
i
neyse gidim zombi filmi izlim yine
hastalık filmi bitmez
Bu motor nöronlar Bi anda niye ölmeye başlıyor acaba?
Artık vücuduumda seğirmeyen yer kalmadı. İlk başladığı günden şu ana kadar sürekli ilerledi. Hiç azalmadı.
6 ay öncesine kadar ne güzel bir hayatım varmış diye düşünüyorum.
Her ne kadar bunun farkında olmasamda.
Veysel Dere keşke ortaçağda yaşasaydık. Hatta prehistorik dönemde bizon avlamayı bile tercih ederim bu dönemde yaşamaya.
Sanırım en kötü döneme denk geldik.
Şans işte.
Ölmekten korkmuyorumda sürünmekten çok korkuyorum. Birilerine ihtiyaç duymaktan. O yüzden als veya bakıma muhtaç hale getirecek bütün hastalıklar korkulu rüyam oldu.