Kısa Filmleri Neden Sevmeliyiz?
Kısa filmleri sevmek için pek çok nedenimiz var. Dahası bu filmleri, onları çekenleri, oynayanları, emeği geçenleri bilmeliyiz. Bu kişiler bilinmeyi, farkedilmeyi hak eden insanlar. Çünkü herhangi bir karşılık beklemeden, beğenilme dışında -ki bu da hepsinde mevut değil- bir kaygı taşımadan, keyif için, hobi adına bu işi yapıyorlar. Neden sevmeliyiz konusunu maddeler halinde açıklayayım:
- Maddi kaygıların olmaması: İlk ve en önemli sebep filme emek verenlerin maddi kaygılarının olmaması. Bu işi hobi ve keyif için yapanların yanı sıra hedefler arasında tabi ki daha yukarılara tırmanmak var. Tanınmak, farkedilmek ve uzun metraj sektörüne geçebilmek gibi. Kendisine bu yönde hedef belirleyen insanlar kısa filmlerle geçirdiği süreci olabildiğince kaliteli iş çıkarmaya harcıyor. Bunun sonucunda da gişe kaygısı ile çekilen kötü filmler yerini kısa ama kaliteli filmlere bırakıyor.
- Amatör ruh: Severiz aslında amatör ruhla yapılan işleri. Çünkü bir samimiyet, gerçeklik, bizdenlik barındırır. Kısa filmlerde rol bir yerde kendisini doğaçlamaya bırakabiliyor. Tamamen senaryo dışına çıkmaktan bahsetmiyorum tabi ki.
- Ücretsiz olması: Kısa filmleri asıl çekici yapan faktörlerin başında herhangi bir ücret ödenmesine gerek kalmaması. Yasal bir şekilde ücretsiz film izliyoruz.
- İsteyen herkesin üretebilmesi: Aslında bu madde bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı tam karar veremedim. Elimize en basidinden bir cep telefonu ya da kamera alıp kendi filmimizi çekme imkanımız varken işin izleyici tarafına geçince pusula tam tersini gösteriyor. Ücretsiz ve amatör olduğu biliniyor olsa da bazı kısa filmleri izlemek gerçekten sabır istiyor. Bu konuda kısa film çekecek olanlara bir tavsiyem var. Çektiğiniz “şeyi” önce kendiniz beğenin. Oturup 2-3 defa izleyin ve “bu filmi bir başkası çekse izler miydim?” sorusunu sorun. Cevabınız evetse sorun yok.
- Zaman Tasarrufu: Son dakikada listeye giren bir madde. Kısa filmler ortalama olarak 5 ile 15 dakika arasında oluyor. Uzun metraj bir film ise en az 1.5 saat. Film izlemeyi seviyorsunuz ancak vaktiniz yok. Neden kısa film izlemeyesiniz? Öyle kısa filmler var ki bir uzun metrajın sizde yaratamayacağı etkiyi yaratıyor. Aklıma ilk gelen bir örnek korku türünde filmler çeken Drew Daywalt. Günümüzde kaliteli bir korku filmi izlemek adeta mucize. Drew Daywalt’ın kısa ama çarpıcı filmlerine bir göz atınca uzun metraj korku filmi izlememize neredeyse gerek kalmıyor.
Yukarıda saydığım beş ya da dört buçuk madde kısa filmleri sevmemiz için fazlasıyla yeterli. Türkiye’de aslında dikkate değer bir kısa film sektörü mevcut. Çok kaliteli filmler var. Tek handikapımız arabeske yatkın kültürümüzden dolayı filmlerimiz ağırlıklı olarak dram ya da aşk konusuna sahip. Türkiye’de çekilen kısa filmlerin % 90’ı aşk ya da dram üzerine. Bir diğer eksiklik de animasyon türünde kısa filmler. Çok ama çok nadir olarak yerli animasyon kısa filmlere rastlayabiliyoruz. Mevcut olanların da süresi 1 ya da 2 dakikadan öteye gidemiyor.
Sonuca bağlarsak kısa filmleri sevelim. Kısa filme gönül verenleri de sevelim. Film sektöründe bütün yönetmenler, oyuncular işe kısa film ile başlamıştır. Geleceğin yönetmenleri ve oyuncuları bu sektörde farkedilmeyi bekliyor.