Als miyim?

Bu yazıyı okuyacak olanlar kelimenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordur ancak ben yine de bir tanım yazayım. ALS’nin açılımı “Amyotrofik lateral skleroz” ya da bilindik uzun adıyla “Motor Nöron hastalığı”. Tedavisi olmayan bu hastalıkta kasları kontrol eden motor sinir hücreleri yavaş ama geri dönülemez şekilde ölüyor ve sonucunda kasların işlevsiz kalmasına, erimesine yol açarak hastayı yatalak ediyor. Kollar, bacaklar ve gövde kaslarının işlevsiz kalmasından öte yutkunma ve solunum kasları etkilenmeye başlayınca hastalık ölümcül hale geliyor. Bu duruma gelen hastaların yapay solunum desteği alması gerekiyor. Görülme sıklığı 100 bin kişide 1-1.5 olan hastalık için hayatta kalma oranı ortalama 3-5 yıl arasındadır. Yapay solunum desteği sorunsuz sağlanabilen hastalar uzun yıllar yaşayabilmektedir. Bu hastalığa sahip en ünlü kişi fizikçi Stephen Hawking’dir ve 50 yıldır bu hastalıkla yaşamaya devam etmektedir. Konuyla ilgili daha geniş bilgi için:

Tarih 2010 ağustosunu gösterirken güzel bir tatilden dönmüştük. Her şey yolundaydı. Bir gün bacağımda bir gariplik hissettim. Sağ baldırım seğiriyordu. O zamanlar kendimi (vücudumu) dinleyen birisi olduğum için tüm dikkatim de bacağıma yönelmişti. Ertesi gün de seğirme geçmeyince hayatımın en büyük hatalarından birini yaptım ve dr.google’a (bildiğimiz google arama motoru) “seğirme” kelimesini yazdım. Ta taaa.. “ALS belirtisi” . Birisi bana “o kelime hayatının dönüm noktası olacak” deseydi ne de güzel gülerdim. Altı üstü bir arama eylemiydi değil mi? Değilmiş..

Seğirme kelimesi beni ALS belirtilerine çıkarınca ALS’nin okuduğum diğer belirtileri de vücudumda ortaya çıkmaya başladı. Örneğin “ALS hastaları sık esner” gibi bir belirtinin ertesi gününde 30 defa esniyordum. Ya da ALS hastalarının bacakları, ayakları soğuk olur yazıyorsa benim de öyle oluyordu. Ya da ne bileyim kulak çınlaması, kolay irkilme.. Bunların hepsi bende vardı. O halde als olmalıydım. Hiç unutmadığım bir an var ki o da seğirme tiplerini araştırdığım gündü. Doğru ya da yanlış hâla bilmiyorum ancak okuduğumda ALS seğirmelerinin “pop” denilecek abartılı seğirmelerden çok gözle görülmeyecek ya da çok az farkedilecek “solucan hareketi” şeklinde olduğunu öğrenmiştim. Bilin bakalım ne oldu? Ertesi güne bu tip seğirmelerle uyandım.

Araştırmalarımda ilk durağım ALS-MNH derneği oldu. İlk olarak sadece okuyarak geçirdiğim günlerden sonra bir konu açmaya karar verdim. 2 Eylül 2010 tarihinde Anksiyete / Hipokondriyazis / ALS başlıklı bir konu açtım. Şu an forumun en populer başlıklarından bir tanesi. Bunun sebebi de Türkiye’de ve dünyada azımsanmayacak kadar çok kişi als olduğundan şüpheleniyor. Hastalığın ilerleyiş şekli dehşeti artırıyor. Kanser, kalp krizi gibi hastalıklar ALS’nin yanında biraz daha düşük vahamete sahip. Açtığım bu konudan şahsımı bulan pek çok insan oldu. Arkadaş olduklarım oldu. Gerçekten yardıma muhtaç halde oluyor insan ve onların yaşadıklarını daha önce yaşadığım için tamamen empatik bir şekilde yaklaşabiliyorum.

Als olduğum düşüncesi artık kafamda net olarak oturmaya başlamıştı. Bir anlamda kaderimi kabullenir pozisyondaydım. Bu süreçte özellikle yabancı sayfalarda belirtileri, teşhis metodlarını ve tedavileri çok araştırdım. Hani bir nörolog olmak istesem konu hakkında bu kadar araştırma yapmazdım. Normal yaşamımda çalışkan bir insan değilimdir. 6 Eylül 2010’da Medhelp sayfalarında What is my disease? başlıklı sorum 7 Eylül 2010 tarihinde aynı şekilde patients like me adlı sitenin forum bölümüne Tipacow adlı kullanıcı tarafından eklendi (özel mesaj ile sormuştu). 19 Eylül 2010 tarihinde ise ALS/MND forumlarında Terrible hypochondria or what? başlıklı bir konu açtım.

2 Eylül – 19 Eylül arasında 4 farklı sitede açtığım konular yaşadığım dehşetin adeta birer kanıtı. Bir an önce bir cevap istiyordum. Evet ya da hayır. Ama kimse doktor değildi ve kimse monitörün arkasından teşhis koyamazdı.

2010 Eylül ayında 5 farklı nöroloğa gidip 2 defa EMG çekildim. Aldığım teşhisler Hipokondri, anksiyete -ki öncesinde 2 yıl anksiyete ve panik atak ile uğraşmıştım- , B12 vitamin eksikliği ve magnezyum eksiliği oldu. B12 için 5 iğne, anksiyete için cymbalta ve magnezyum için de suda eriyen tablet kullandım. Hiç biri işe yaramadı. Çünkü asıl tedavi yolu kimyasal değil zihinseldi..

EMG sonuçlarımın ikisi de temizdi, tomografi, kan testleri bir sürü test test test.. Hepsi normaldi. Tam rahatlayacaktım ki bir şey oldu. İkinci kez çekildiğim EMG’de işlemi yapan kişi bacağımın bir noktasında problem farketti. Fakat aynı noktayı ikinci kontrolünde bu sorunu göremedi. Emg’de belirli vücut kaslarına ince bir iğne sokularak kasların aktiviteleri izleniyor (Karnımdan ve çenemden bile iğne soktular). Tüm sonuçlar normalken o tek belli belirsiz nokta ALS’ye tekrar tutunmama sebep oldu. Neden sorun çıkmıştı? Neden ilkinde vardı ve ikincisinde yoktu? Belki aynı noktaya sokmamıştı.. İğneyi..

Bu sürecin ardından derin bir depresyona girdim. Yaklaşık 1 sene boyunca hiç ama hiç bir şey beni mutlu etmiyordu. Tam 1 senemi bu kaygıya harcadım. Bu süreçte tabi araştırmayı da bırakmıyordum. Süreç, alsyi dışlamaya dönüyordu. BFS’yi (Benign Fasciculation syndrome) araştırmaya başladım. Aboutbfs adında bir forum buldum ve orada yazılanları okudum. Bu dönemde kişi belirtilerini normalleştirmeye çalışıyor.. Ancak bu, ALS’yi yeterince benimseyince oluşuyor. Yani olmadığınız bu hastalığı varmış gibi kabul edip ona göre yaşayınca.. Teşhis almasanız bile..

2011 yılında araştırmayı bırakmaya karar verdim. Çünkü farkettim ki araştırdıkça daha kötü oluyorum. Tamamen bırakmadım. ALS-MNH derneğinin forum sitesini takip etmeye devam ettim. Patientslikeme’de sahip olduğunuz hastalığın gidişatını takip edebildiğiniz bir sistem yapmışlar. Orada da bilgilerimi güncellemeye devam ettim. Ve sonunda farkettim ki belirtiler değişse de hastalıkta herhangi bir ilerleme yok. Araştırmayı iyice azaltınca normal yaşama dönmeye başladım. Kaygım, ciddi düzeyde azaldı. Belirtilerin bacağımdaki seğirme dışında hepsi yok oldu (Bacağım bugün bile seğiriyor). 2012 yılında ise tamamen normale döndüm. Olmayan bir hastalıkla varmış gibi 1.5 yıl geçirdim.. Buna tıp dilinde hipokondri ya da çağa uygun olarak siberkondri deniyor.

Uzun ve yorucu bir hikayeydi benimkisi. Aslında anlatılacak daha çok şey vardır ama ben bu yazıyı başka sebeplerle yazdım. Eminim benim yaşadığım şeylerin henüz başında olan bir çok insan var. Ve onlara tavsiyelerim olacak. Madde madde yazacağım ki kolay okunabilsin..

    1. Kaygılısın, korkuyorsun. “Önümde yaşayacağım daha uzun yıllar varken nerden çıktı bu illet?” diyorsun. Korkma, bu sayfayı okuyan yüz bininci kişi değilsen ALS değilsin.
    2. İlk yapman gereken doktora gitmek. Gerekirse EMG için ısrar etmektir (Benim ilk doktorum EMG çekmemekte ısrar etmişti). ALS teşhisi klinik muayene ve EMG ile koyulur. Doktorun sana ALS değilsin dediyse ona inan. Gerçekten inan. Belki görememiştir deme. Düşün. Yüz binde bir kişide görülen hastalığı doktorunun kaçırma olasılığı yok. Kaçırdıysa bence sevin çünkü çok talihli bir insansın. Şaka. Doktoruna inan. O doğruyu söylüyor. İlk gittiğim doktorum bana hipokondri demişti. Ondan sonra 4 doktora daha gittim. Sonucu biliyorsun.
    3. Doktora gittikten sonra yapman gereken ikinci şey araştırmayı bırakmak. Tamamen bırakmak. Hiç bir şekilde ne google, ne başka bir sitede yaşadığın belirtileri araştırma. Çünkü hangi belirtiyle karşılaşırsan bir süre sonra o belirtiyi yaşayacaksın.
    4. Seğirme ALS’nin ayırt edici belirtisi değildir ve seğirmelerin büyük çoğunluğu zararsızdır. Hatta okuduğum sitelerde birisi “vücudun otomatik masaj sistemi” şeklinde esprisini yapmıştı. Boşver seğirsin bacağın kolun. Hala yürüyebiliyorsun, yiyebiliyorsun.
    5. Vücudunu dinlemeyi bırak. Bunun bir sonu yok. Vücudun çalışma şeklini görsen nasıl yaşadığına inanamazsın. Bırak o işini yapsın
    6. Eminim yukarıda saydığım maddeler sende yeterince işe yaramayacaktır. Doktorunu dinlemeyeceksin, araştırmayı bırakmayacaksın ve vücudunu dinlemeye devam edeceksin. O zaman araştırdığım testlerden bazılarını söyleyeyim. Kavanoz açmak, anahtar çevirmek, araba sürmek, yerden bir cisim kaldırmak, tek ayağının üzerinde durmak.. Bunlardan herhangi birini yapıyorsan ALS değilsin.
    7. Hayatına devam et. Çünkü ALS bile olsan yapacak bir şey yok. Ne kadar kaliteli zaman geçirirsen, senin için o kadar iyi

 

Kafanızdaki sorulara cevap bulmak isterseniz yorum bölümü açıktır. Sağlıklı, alssiz günler..

21/04/2014 tarihli ekleme: Als korkusu yaşadığım yıllarda okuduğum bir yazı dizisi bana çok yardımcı olmuştu. İngilizcesi olan arkadaşlara muhakkak tavsiye ederim:

Muscle Twitching: Is it ALS or Anxiety or BFS? Best Information for Terrified People

Not: Yukarıdaki bağlantı içerisinde verilen bağlantılarda hata var. Oradaki bağlantılara ulaşmak için: 1 2 3 4 5 6 7 8 9

Güncelleme: Maalesef yukarıdaki linkler ölmüş. Bunun yerine bulduğum başka benzer bağlantılar:

Twitching Muscles: Great Foot Drop Strength Tests
Muscle Twitching in Fingers? ALS Fear? Strength Tests

Şu yazılar da ilginizi çekebilir...

25.908 Yorum

  1. Erdogan dedi ki:

    Veysel fitik demistin fikrin mi degisti

  2. veysel dere (iron man) dedi ki:

    fıkrım degısme fıtık psikolojinde dahada tetıklıyor segırmelerını

  3. Erdogan dedi ki:

    Yani sunu nu diyorsun veysel fitik yapiyor ama kafaya takiyorsun bunlar artiyor tam olarak bu mu.

  4. veysel dere (iron man) dedi ki:

    kesınlıkle evet

  5. Erdogan dedi ki:

    Veysel bacak reflekslerimdeki artis ne olabolir

  6. veysel dere (iron man) dedi ki:

    erdogan bu refleks artıslarına sen karar veremessın bunu doktor un tespit eder

  7. veysel dere (iron man) dedi ki:

    ne yapıyorsunuz abicim elinize cekic alıp kendinizmi bakıyorsunuz tendonlarınıza yada ayagının altınıza birine çizgi cektirip babinskileremi baktırıyorsunuz :)

  8. Erdogan dedi ki:

    Doktor bakti zaten norma insana gore fazlaymis

  9. Erdogan dedi ki:

    Noroloji doktoru bazi insanlarda fazla olqbilir dedi, cok uzerinde durnadi

  10. veysel dere (iron man) dedi ki:

    normal insan nasılmıs anormal insan nasılmıs acaba :)

  11. Can dedi ki:

    Göz seğirmesi hakkında neler biliyorsunuz arkadaslar.İlk defa göz kapağım seğirmeye basladı yaklasık 1 saattir devam ediyor.Doktora gittiğimde bana gözün seğiriyor mu diye sormustu bende yok demistim eğer gözün de seğiriyorsa korkmana gerek yok demisti

  12. Buse dedi ki:

    Can benim seğirdi ama buara yok.. burda olan herkese soruyorum başparmak kasları seğiren varmı?

    • Bulut dedi ki:

      Benim seğirmelerim sağ baş parmağım ve işaret parmağımın arasındaki bölgede başlamıştı. Daha sonra tüm parmaklarım da seğirdi. Seğirmeyen yerim kalmadı. En çok tuhaf gelecek ama popo seğirmesi yaşadım. 11 ay bitti, 1 yıl dolacak. İlk aylar inanılmaz bir hızla seğiriyordu her yerim. Artık günde en fazla 10 defa falan oluyor, 1 saniye sürüyor. İlk gittiğim tecrübesiz bir nörolog başparmağında atrofi var diye beni depresyona sokmuştu. Sonra çok tecrübeli bir nörolog saçmalamış diye onu tekzip etmişti. 11 ay bitti. Sonuç şu: Başparmağımla 5 litrelik suyu hiç zorlanmadan kafama kadar kaldırabiliyorum. Mobil nişan alma oyunlarında çok kötüydüm, kendimi inanılmaz geliştirdim. Yani eskisinden daha güçlü. Uzun zamandır parmaklarım seğirmiyor, stresi atıyorum dışarıya çünkü. Kafanıza takmayın Buse hanım. Ayak tabanlarım da çok seğirdi ilk aylarda. Bir arkadaş da buna kafayı takmıştı galiba. Babaannemin evi yokuşta, halamınki de en üst katta. Yokuşu ve merdivenleri 1-2 dakikada çıkıyorum. Şimdi geçen yaz neden böyle kendimi yiyip bitirdim diye kendime kızıyorum :)

      • Bulut dedi ki:

        Psikolojik tedavi aldım. Antidepresan kullandım ve bol bol gezerek, arkadaşlarımla vakit geçirdim. Geçen gün çok yakın ve benimle aynı yaşta (22) arkadaşım 1 haftadır aralıksız seğirdiğini söyledi. Google’a bakıp depresyona girmiş. Ben geçen yaz bunu onunla paylaştığımda dalga geçmişti :) Özellikle böyle genç yaşlarda çok fazla seğirme yaşanıyor. Stres, gelecek kaygısı, değersiz hissetme, en kötüyü düşünme. Temel neden bu bence.

      • Can dedi ki:

        Oyunları daha iyi oynuyorum demissin.ben de tam aksi eskisine göre kötü oynuyorum .bu yazdıgın seyden bile etkilendim düsün artık psikolojimi :)

    • Can dedi ki:

      Avcun icindeki büyük kası diyorsan bende ara sıra oluyor pek takmıyorum

  13. Bulut dedi ki:

    Bir de artık lütfen buraları okumayı bırakın ve hayata dönün. Sosyal yaşama iyice soyutlanır olursunuz ve yaşam size zehir gibi gelir. Ölmek istersiniz. Bunları aşmak için yapmanız gereken tek şey korkunuzun üstüne gitmek. Bol bol aktiviteler yapmak. Yoksa ne fiziksel ne de zihinsel olarak sağlıklı olamazsınız. Neler konuştuğunuzu merak edip geldim. Ve size böyle bir tavsiye vermek istedim. Çok kötü günler yaşadım, ortada hiçbir şey yokken vaktimi öldürdüm. Çok pişmanım bundan. Sizin böyle olmanızı istemiyorum. Psikolojik tedavinizi olun, terapi alın mümkünse. İlaçlar sadece yardımcı oluyor, asıl nokta beyni temizlemek.

  14. Buse dedi ki:

    Bulut çok teşekür ederim yazdıkların için senin yazılarında bana iyi geliyor belki 1yılı tamamlasam bende biraz rahatlarım ama diyorumya bu başparmak kaslarım beni rahatsız ediyor atrofi falanda var gibi seğiren yerde… ama dediğin gibi 5kg bende başparmağımla kaldırabiliyorum ama şunuda söyleyim çok korkuyorum :((

    • Bulut dedi ki:

      Buse hanım, düşünün bir doktor bana tam 11 ay önce atrofin var diyor ve depresyona giriyorum. 11 ay sonra bir bakıyorum parmaklarımda hiçbir sorun dahi yok. Üstelik siz kaç defa emg yaptırdınız. İlk gittiğim deneyimsiz doktorla karşılaşsaydınız herhalde kalp krizi geçirirdiniz :) muayene bile yapmadan sadece parmağımın arasına dokunarak hastasın dedi :) şimdi düşününce komik geliyor. İnanın bakın kafanızı boşaltmadığınız taktirde 7 sene geçsin rahatlayamazsınız. Forumlarda 4-5 sene geçip de hâlâ şikayet edenler var. Çünkü obsesyon yani takıntı tamamen atlatılamıyor. Herhangi bir tetiklemede yeniden başka bir formda doğuyor. Mesela seğirmeleriniz geçer, yarın başka bir vücut tepkisi alırsınız. Kafanız başka hastalıklara yönlenir. Size yemin ederim ki lisedeyken tam 7-8 ay başım her gün her saniye aralıksız dönüyordu. Yolda yürürken düşmekten korkuyordum. Doktora gittim. Hemen psikoloğa yönlendirdi. Ve o 7-8 ay boyunca beyin tümörü olduğumu zannettim ve tedavi yollarını araştırdım, hayata küstüm. Sonuç hâlâ yaşıyorum :) Takıntı fiziksel hastalıklardan bile beter bir illettir. Çünkü zihinsel bir hastalık. Bizi yöneten de zihnimiz. Zihnimiz rahat olmadıkça sadece dünyada dolaşan birer kas kütleleriyiz. Varlığımızın hiçbir anlamı yok. Zihnimizi özgürleştirmeliyiz. Takıntılarla savaşmalıyız. Gerçekten bunu başaracak irade hepimizde var. Ama öncelikle bu felaket senaryolarını kafamızdan silmeli ve dünyanın en bahtsız kaderine sahip insanmışız gibi davranmayı bırakmamız lazım. Dirayetli olun, hepiniz pırlanta kalpli insanlarsınız. Zaten her zaman bu takıntılar iyi insanların başına gelir, zira kötülerin hiçbir şey umurlarında değildir kendileri bile :) Hemen bu siteyi terk etmenizi ve gerçek dünyaya dönmenizi bir kardeşiniz olarak rica ederim sizden. Yıllar sonra bu günleri hatırlayıp güleceğiz, zaman hızlı akıyor. Ah keşke zamanımı öyle değerlendirmeseydim dememek için günlük hayatınızı iyi yaşayın lütfen :) Bakın ben akademisyenlik ve dil sınavlarına çalışmak için koca 1 sene kaybettim, şimdi kendime kızıyorum. Güçlü kalın. Fiziksel olarak zaten güçlüsünüz, benim bahsettiğim zihinsel olarak güçlü kalın ve uzaklaşın siteden. İyi gelecek :)

  15. Can dedi ki:

    Bulut cok tesekkür ederim cok iyi geldi yazdıgın benim 1 sene oldu ,hala ufaktan korkuyorum.sanırım bu yazdıgınla alsyi unuttugum doneme geri donucem :) ( iki saat once emg icin doktor bakıyodum…)

  16. Can dedi ki:

    Ya su psikolojiye bakarmısın gram gücsüzlügüm yok şınav cekebiliyorum squad yapabiliyorum ufak tefek şeyler dısında bariz bir gücsüzlüğüm yok. Ufak tefek dedigim seyler örnek olarak 5 litrelik suyu yerden alıp yukarı dogru(gögüs hizasına) kaldırınca kolum titriyor, veya laptopu kenarından tutup tek elle taşıyınca yine kol titremesi oluyor,serce parmagımla uzun süre poşet tasıyamıyorum,avuc iclerimdeki damarlar eskisine göre daha belirgin gözüküyor vs vs gibi hala kafamı kurcalayan bana alsyi hatırlatan sacma sacma düsüncelerim var.bide bugun eski mesajlara baktım bir hoca doktor sitesinde als de 2 3 yıl seğirirsin ,2 3 yılın sonunda gücsüzlük baslar diye bisey demis bu gün o yazıdan dolayı biraz kafamı kötü seylere yordum.sürekli bi git gel icindeyim bi iyi bi kötü.Bi türlü atamadım üzerimden şu korkuyu

    • Bulut dedi ki:

      Yahu bu hareketler çok esktrem şeyler. Zaten serçe parmağıyla kim yarım saat poşet taşır ki? Bir de oyunlarda eskiye göre iyiyim cümleme takmışsın :) iyiyim tabii çünkü çok oynuyorum deli gibi :D bu takılacak şey değil. Gayet sağlıklısın. Düşüncelerinden uzaklaş. Titreme falan bunlar gayet normal. Benim taaa çocukluğumdan itibaren ağır bir şey kaldırdığımda elim titrer. Mesela merdiven inerken de her daim bacağım titrer yere basmadan önce boşluktayken. İnan çok sağlıklısın. Ara ara bana da korku atakları yine geliyor. Bir ara neden seğirmiyorum konusuna dahi kafa takmıştım seğirmelerim azalınca. Yani bunun sonu yok. Evhamlıyız hepimiz. Takıntılıyız. Mesela cam açık uyuyorum. Sabah belim ağrıyor. Diyorum ki böbrek yetmezliğim mi var? Gerçekten obsesif kompülsif bozukluk insana hayatı zindan ediyor. Bunu aşmak için de sosyalleşmek gerekiyor. İnsanlarla bol bol diyalog kurun ve zihninizi meşgul edin. Cümleme de kafayı takman da obsesyon belirtisi :) Mesela ben insanlarla konuşurken akşam başımı yastığa koyduğumda acaba şu kelime yerine şunu mu söyleseydim diyorum :) Hiçbir fark yok arada, obsesifiz. Ama iyileşeceğiz. Uzaklaşın buralardan, vurun kendinizi yollara ve denizlere :)

      • Can dedi ki:

        bana ve buse hanıma verdiginiz cevaplar resmen terapi oldu cok tesekkür ederim .ikimizde neredeyse 1 yıldır seğirdiğimiz icin yazdıklarınız bende ekstra etki yarattı :)

  17. Bulut dedi ki:

    Bir de doktorsitesi gibi gözünü para bürümüş, hastaya müşteri olarak yaklaşan sitelerden uzak durun. Oradaki doktorların biri Türkiye diyor, biri Yunanistan. Hele biri var, adam 8 farklı kişiye emg olmuş, hâlâ ben emg yapmadan karar veremem diyor. Yani tamamen müşteri çekmek adına janjanlı profillerle hasta avındalar çoğu :) düşünün dünyanın en iyi doktorları her gün internette soru cevaplamakla uğraşır mı? Siz hiç nöroşirurji biliminin kurucusu Gazi Yaşargil’in asistanları vasıtasıyla internetten gelen mesajlara tavsiyelerde bulunduğunu gördünüz mü? :) Doktor kalitemiz düşük, kendilerini geliştiremiyor. O yazdığın doktoru en başlarda ben de okuyordum. Zaten en çok yazan da o :) Herkese o kadar farklı şeyler söylemiş ki kendi de unutmuştur inan ki :) Bir de bunun haricinde belirti aramayın. Çünkü okuduğunuz şeyler ertesi gün anında sizde de çıkar :) Örnek vereyim, Buse hanımla aynı belirtiler eşliğinde başlamışız bu hastalık korkusuna. El kasım seğirmeye başladı böyle 2 saat ilk olarak. Önceden de çok oluyordu, uyuyup kalkınca geçiyordu. Sonra google’a bir baktım, malum hastalığı gördüm. Sabah seğirmeler tüm vücuduma yayılmıştı. Bu tıbbi olarak imkansız, çünkü zihinsel bir sorun :) Google, oziloz ve doktorsitesinden uzak durun; psikolojik tedavinizi olun, sosyalleşin. Zihninizin berraklaştığını göreceksiniz :)

    • Can dedi ki:

      Benim seğirmeyle bile baslamadı, yazın 12 saatlik bi dağ yürüyüsü yapmıstık kan ter icinde kalmıstım hayatımda o yürüyüs kadar yoruldugumu hatırlamıyorum öyle diyim:) Ertesi günün gecesi sağ bacagımda garip bir his vardı,sanki her an bacagıma kramp girecek gibiydi. O gece huzursuzluktan dolayı adam akıllı uyuyamadım.Ertesi gün bacagımdaki his gecmeyince ulan acaba ben als miyim diye (daha önceden als hastalığını ice bucket challenge ve jason becker’dan dolayı biliyordum)internette als belirtilerini araştırdım.Ertesi gün boğazımda yumru hissi ve seğirmelerle uyandım.Yaşadıklarım her seyi özetliyor aslında. :)

  18. Bulut dedi ki:

    Son olarak da şöyle örnek vermek istiyorum. Bizim yaşadıklarımız şuna benziyor. Kendinizi bir halter sporcusu olarak hayal edin. 1 ay önceki turnuvada 150 kg ağırlık kaldırıyorsunuz. 1 ay sonraki turnuvada 120 kg ağırlığı kaldıramıyorsunuz. Öyle bir durum yaşasak hemen hastalığa yorarız biz :) Yani demem o ki insan her an aynı enerjiye sahip olamayabiliyor. Veysel abinin verdiği bir örneği hatırlatayım. Sapasağlam bir insan, bir yakınının cenazesinde yürüyemiyor bile üzüntü ve kederden. Psikoloji gerçekten önemli. Ve sürekli evham ve kaygı hâlindeki bünyenin size neler yapabileceğini düşünün ve kendinizi bu korkulara teslim etmeyin.

    • Cemile Kutay dedi ki:

      Bulut benim oyle baslamadi ama bir gun daldim ayagima bakiyorum baktim cok hafif bir sekilde tikladi yanlis mi gordum diye baktim 4-5 dakkika sonra yine tik bir yeri atti ayagim alti ondan sonra bu bi hafta dewam etti ben oyle baktim als gordum pop turu segirme bide yani o yuzden cok korkuyorum ben

      • Bulut dedi ki:

        Kendiniz ifade etmişsiniz. Resmen seğirmeleri çağırmışsınız. Tamamen takıntı.

        • Cemile Kutay dedi ki:

          Ben als yi bipmiyordum bile rastgale bir gun kendim gordum segirdigini o kadar kucuk atiyor ki hissetmiyor zaten insan bile ondan sonra arastirdim

  19. veysel dere (iron man) dedi ki:

    bulut yazılarını okudum en ilgimi ceken su oldu aferın lan cocuga dedım doktor sıtesı.com hakkındakı yazın hatırlarsan bende o sıte ıcın tıcarethane yazmıstım :) kura 1 korkuyu ver kural 2 emg ye yonlendır :) yazık cok yazık bır emg yok bende o yuzden :)

  20. veysel dere (iron man) dedi ki:

    BULUT NEYDİ OLAYIMIZ
    EN IYI EMG ZAMAN
    VE OLUMLU BIR KLINIK MUAYENE ALTIN DEGERINDEDIR VE BANA GORE 1000 TANE EMG YE BEDELDIR

  21. veysel dere (iron man) dedi ki:

    evet arkadaşlar bu forumda bulut gibi can gibi zeki ve bilgili kardeslerimi görmek güzel artık benim emeklilik zamanım gelmiştir hepinizi seviyorum beni hatırlayınız :) ara ara dayanamaz belki yazarım

    • Bulut dedi ki:

      Teşekkürler abi. Bu site seni çok yordu ama Allah bin defa razı olsun senden. Moral verdin ve hepimizi bilgilendirdin. Yaşama döndük sayende :)

      • Cemile Kutay dedi ki:

        Ben als yi bipmiyordum bile rastgale bir gun kendim gordum segirdigini o kadar kucuk atiyor ki hissetmiyor zaten insan bile ondan sonra arastirdim

  22. Erdogan dedi ki:

    Arkadaslar acil cevap yazabilirmisiniz iki baldirim ve gozle gorulur sekilde cok seyiriyor veysel bey yazarmisiniz iki igneli emg temiz cikti.Korkmaya baskadim stres mi, kafa mi yaoiyor.

  23. veysel dere (iron man) dedi ki:

    Allah senden de razı olsun bulutcum
    erdogan
    2 temız emg ıle halen als düsüneni bundan sonra psikriyatrist paklar
    gecmıs olsun

  24. Erdogan dedi ki:

    Veyselcim dogru diyorsun fitik ne derece etkiler bilemedim.baldirlarim ve ayaklarim oluyor.simdi fitiktan ameliyat olsam bu gezmcmez psikolojik olsa bosa ameliyat olmus oluru arada kaldim.

  25. veysel dere (iron man) dedi ki:

    erdogan sürekli aynı seyi tekrarlamak zorund kalıyorum evet fıtıkların var ama fıtıklar sinire bası yapıyormu şayet yapıyorsa sinirlere bası olan heryerde segırme kacınılmazdır onun dısındda dedıgım gıbı korku anık endıse halınde olman bunuda tetıklıyor

Can için bir cevap yazınCevabı iptal et